Nasıl da göresim var, baygın sevgilim
Şu güzel bedenini
Bir atlas gibi kıvrım kıvrım
Parlayan tenini
–
Derin saçlarının üzerinde
Keskin rayihalar
Kokulu ve şuh bir denizde
Kumral mavi dalgalar
–
Uyanan bir gemi sandım
Sabahın rüzgâriyle
Açıl, hayatperest yarim
Dosdoğru göklere
–
Hiçbir şey söylemez şu gözler
Ne tatlı ne zehir
Karışmış bir çift soğuk mücevher
Altın ve demir
–
Bir ezgiyle yürürken görmek seni
Ey kaygısız güzel
Derler ki dans eden bir yılandır
Bir direğin ucunda sen
–
Yükü altında baygınlığının
O başınla bir çocuksun
Sükun bulursun yumuşaklığıyla
Bir fil yavrusunun
–
Ve bedenin eğilir ve gerilir
İnce bir kayık gibi
Kıyıdan kıyıya gider gelir
Sularda serenleri
–
Kabarmış bir dalga gibi erirken
Kızgın buzullar
Ne zaman tırmansa dudaklarından nem
Dişlerinin ucuna
–
Sanki bir Bohem şarabı içerim
Acımış ve galip
Akışkan bir gök serpilir kalbime
Yıldızlardan gelip
–
–
(orijinali için https://fleursdumal.org/poem/125)